Pazar Pazar
Annem eve bir girdi çıkaramıyorum kadını.tamam çalıştık okul da vardı hafta içi çıkaramadık akşamlar da soğuk ama bu cumartesi pazar hava nefisti .Cumartesi gelmedi yarım gün götürecektim çocuğu sadece okula ama gelmek istemedi iki dolanırdık bi çay içerdik nolurdu yani .Annem işte masraf olmasın ne gerek var . Ah anacım haklısın da gelmişin kaç yaşına ben de seni bi gezdirem da bırak da hevesimi alayım annemle çay içtim gezdim oturdum diyem .Cümle bencilce gibi durdu ama özünde öyle değil.Annem hep çalıştı halen de köy var çalışmaya devam hep öncelik köy evinin bakımı işi işçiliği . tamam hepsi lazım kesinlikle ama ömür de gidiyor be kadın iki dur nefes al nereye yetişiyorsun çalış çalış (bunları biri bana da söylemeli bazen ama daha değil ben gencim )
Neyse pazar günü torunu da sıkıştırınca git çocuğunla çay iç diye annemle çıktık Heykele yürümek istedi zaten yakın olunca tarihi surların arasından yürüdük çok keyifle hem de.
Surlardaki yorsunları ve de sukulentleri çok seviyorum
Bu sukulentlerden penceremin önüne de diktim su istemiyorlar bakım sitemiyorlar hatta yaz sonu iyice sıcaklar kavurunda çiçek açıyorlar. Bi çeşit savunma mekanizmasıymış çiçek açmak hani ölüyorum psikolojisine girip nesli devam etsin diye ürüyorlarmış ama biz de çiçek seviyoruz hayat hiç adil değil .
Şu bina da tarihi evler arasında yıkılmıştı pandemiden önce çok önce bir tarihte sonra evin altından tarihi kalıntılar çıktı bir süre öyle kaldı sonra ahşap orjinal bursa evi inşaatı başladı sonra yine durdu senelerce bu sefer geçerken baktın ilerleme vardı belki de yaşamaya başlar birisi yakında burada.
Üftade Hazretleri türbesinin orda toprtak kaymasından sonra bazı binalar yıkılmıştı ve yıkılna yerleri de istimlak edip seyir terası yapmıştı belediye çok da güzel olmuş hani .Ulucami çok güzel görünüyor bu açıdan saha az sisli ve hava kirliliğinin azaldığı lodoslu bir zamanda yeniden gelmek lazım buraya aklıma yazdım.
Burasıda Tophane Saltanat Kapısına doğru giderken surların sırtlarından bir bakış tarihi hanlar bölgesine.
Yürümeye biraz ara verme işini bildiğim bir mekana denk getirdim ve çaktırmadan yan taraftaki bizim çiçekçi abiden nergis aldım annem çok sever nergisleri :) Ben de severim ama kendime almadım bugün onun günü:)
Anıyı yalnızca oğlumla biriktirmiyorum neticede anam canım anam
Erkut bir süredir noodle istiyordu benden ama hazır paketlerin içeriği acaip felaket almak istemiyordum geçenlerde toptancı markette kendime pirinç eriştesi alırken baktım noddle var udon var kendin yapacaksın şeklinde dedim alayım bari nefsine iyi gelir belki
onları pişirdim eşeklik olsun diye de anneme çubukları verdim elbette ki kızdı :)
Orjinal usule yakın değil elbette ama soya sosu ve sebzelerle hatta tavuk da kızartacakıtm beklemek istemediler , lezzet olarak bence gaayet iyiydi bve de doyurucu bir tabak fazla fazla yetti ben akşam yemeği yemedim mesela . Yalnız annemlerin tabak glutenli olduğu halde bir de yanına ekmek aldı Korelilerin gözleri yaşlı :P
kendime aldığım pirinç eriştesi bu . bunu makarna gibi haşlayıp bazen üzerine salçalı sos yoğurt yapınca mantı isteğimi körlüyor üçenmezsem kıyma da kavuruyorum olay tam mantı gibimsi oluyor.
bunu genellikle Erkuta mantı pişirince yapıyorum güzel oluyor hani : )
bunu genellikle Erkuta mantı pişirince yapıyorum güzel oluyor hani : )
Bunlar da Erkuta aldıklarım glutenli bunlar ama katkı maddesi yok en azından içeriğe biz karar veriyoruz o açıdan iyi udon u denemedim ama ramen i çok bayılarak yediler anam ki beğendi lezzetli olmalı :)
Hafta içi yemek yediğimiz esnaf lokantasında günlerdir sütlaç yemek istiyordu oğlan sevmeyecek biliyorum ama tamam dedim en son iste hadi , hiç sevmedi bir de söylendi paşa sanki zorla yedirmek istemişim gibi :P Bu ön ergenlik de fena hani .
Neyse cumartesi günlük süt aldım azcık evde yapayım dedim
Tabi ki işin süsleme kısmına denk getirdi paşa kendisni :)
Şunu yedim ama öyle pişmanım ki anlatamam :P Çünkü süt de dokunuyor bana ceremesiyle bir süre yaşayacağım gibi . Neyse benimkisi de nefs yani :)
Sonra da elbette ki çalışmaya döndüm dışardan yaptığım işte son bloktayım ha bir gayret bitiyorlar.
Ama tabii ki inşallah yenileri de gelsin zira ben normal içimden alacağım zam oranında asla umutlu değilim
neyse hayırlısı olsun hepimizin hakkında.
Annemle şenlendi haftasonum o dirense de öyle oldu :)
Ne kadar güzel dopdolu birgün gecirmissiniz İstanbul'da havaların güzel olduguna aldırmıyorum o kadar salgın hastalık var ki evde kalmayı dinlenmeyi tercih ettim 🥰
YanıtlaSilBiz de çok kalabalığa girmedik açık hava yürüyüşü gibi oldu güzel denk geldi hava bozduğu an uzun sürecek gibi çünkü :)
Silanne ile gezmek çok büyük mutluluk :) insan kendini minicik çocuk gibi hissediyor :)
YanıtlaSilkesinlikle öyle :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilEskileri bazı şeylere razı edemezsiniz. Çünkü, onların öyle bir hayatları ve yaşamları olmadı. Onlar sürekli çalıştılar, hem çalışmaktan, hem de parasızlıktan dolayı onlar bir yere gidip de bir bardak çay içemediler. Onlar nasıl gördü ve nasıl yaşadılarsa, çocuklar da bizim gibi olsunlar diyorlar. Çocukları gibi yaşamayı düşünen anne ve baba Çok nadir çıkar.
Yeniden inşa edilmek üzere yıkılan ve kazı esnasında altında tarihi kalıntılar çıkan yerlerin üzerine tekrar bina yapmalarına pek müsaade etmezler ve orasını hemen koruma altına alırlar. Nasıl oldu da böyle bir yere yeniden bina yapmaya izin verdiler? Acaba tarihi Bursa evlerinin mimari şekline bağlı kalındığı için mi izin verdiler? Ankara'da Hamamönü , Hacıbayram ve Hacettepe civarındaki tüm eski evleri yıktılar ve eski mimariyi korumak şartıyla yeniden restore ettiler.
Siz zaman zaman glutenden bahsedince, gluteni araştırdım: "Çölyak hastalığı buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten adlı proteine karşı vücudun verdiği alerjik tepki ile ince bağırsak başlangıç bölgesinin anatomik yapısının değişmesine neden olan emilim bozukluğudur. Çölyak aynı zamanda bir ince bağırsak hastalığıdır."
öğrenince üzüldüm. Çünkü tahıl ağırlıklı beslenen bir toplumuz. Herhalde siz, çölyak yüzünden Akdeniz tipi besleniyorsunuzdur. Geçmiş olsun. Diyetten başka bir tedavisi yok herhalde. Diyabet nasılsa, demek ki çölyak da aynı.
Nergis çiçeği koklayan anne ve kızının fotoğraflarını da çok güzel, anlamlı ve duygu yüklü bulduğumu söyleyebilirim. Ne güzel bir zenginlik.
Çalışmaya döndüğünüzde fotoğrafını paylaştığınız ekran görüntüsündeki renkli çizgilerden bir şey anlamak mümkün değildi. İnşaat ile ilgili bir proğram kullanıyorsunuz belli, ama proğramın ismini de merak ettim.
Ve bir Pazar pazarı da böyle, zaman tünelindeki anıların arasında yerini almış oldu.
Güzel bir anlatıydı. Zevk alarak ve büyük bir keyifle okudum. Yazınızın her ayrıntısına yazılacak daha çok şeyler var ama, yorum uzunluğunun yazınızı geçmesinden korktum.
Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.