şubat 4

Merhabalar güzel bir hafta olsun umarım ki hepimiz için işlerimizin rast gittiği özlediklerimizi gördüğümüz, canımızın çektiklerini yediğimiz içtiğimiz keyifli sohbetlerde bulunduğumuz cici bir hafta olsun inşallah :)

Meydan okuma ile haftasonu sanki tanımadığım bir çok bogger la tatlı bir sohbette bulundum çok da hoş idi benim açımdan açıkcası ve sürsün bu böyle :)
Bugünkü mevzumuza gelir isek


4. Hava nasıl olursa olsun, yürüyüşe çık bugün, o gün gözüne ne güzel göründüyse bir kaç fotoğraf da çek, anlat bakalım neler oldu ?

Oğlumu kreşe bırakıyorum sonra ofise geçiyorum bu sabah benimle yürümek ister misiniz?

Bursaya ilk geldiğimde bir merkezinin olmaması beni biraz ürkütmüştü  zira trabzonda büyüdüm okudum ,Birşeyler yapman gerekiyorsa resmi işler alışveriş işleri okul falan minibüse binip meydana geçmeniz gerekirdi bu her durumda geçerliydi bu merkeze geçme gerekliliği.

Bursa kendi içinde her köşesi merkez gibiydi mudanyada yaşadım her işinizi orda halledebilirsiniz, nilüferde yaşadım aynı şekilde herşey orda var, osmangazi yıldırım aynı şekilde ama bir şehrin bir merkezinin olmayışına takıldım epey bir süre . E her insanın bünyesi farklı tabi :P 

Sonra bu heykel ve civarını kendi içimde bursanın merkezi seçtim öyle olmalıydı bence :)

Uludağ zirvede kar var ama elimdeki telefonda onu görebilecek göz yok :P

Bu hanlar bölgesinde yürümek iyi geliyor bana çok şükür ki ofisim bu civarda evim de yakın sayılır oğlanı bırakıp bir nefes alıp geçebiliyorum işimin başına her ne kadar şu ara kriz olsa da sektörde işimi severek yapıyorum şükür.

en sevdiğim açı bu olabilir havuz sabah saati çalıştırılmamış ama sular çalışırken hatta ışıkları yandığı saatlerde kare daha da zenginleşiyor :)

 

bursada su çeşmeden içilir diye bir slogan vardı ilk geldiğim zamanlarda da en çok sevdiğim olaydı her köşede karşınıza çeşme çıkması ama sonralarda farkettim ki osmangazide bu daha yaygın nilüferde su yok galiba :P Çocuk parklarının yakınında bile bir çeşme yok bu biraz ihtiyaç bence :)

bugün o tarafa yürümedim ama bu yazıda olsun diye bir de ırgandi fotoğrafı koyayım yağmurlu bir sabahta annemle telefonla konuşurken çekmiştim bunu da :)

bu manzara da bana trabzonu anımsatıyor bol yeşil ve tarihi yapı :)

Memleket hasreti işte her köşe ayrı :)

bu minnak iplerime sardim haftasonu soldakileri oğlumla yapmıştık Özden abinin bloğunda görmüştüm yıllar önce o kadar güzel işleri var ki görmediyseniz muhakkak bakın inceleyin derim .

Hatıra olarak saklıyorum o ipleri de :) yandaki nako mini serisi ipleri de yıllar önce neşe ninem (örgücü nine blog şuan yazmıyor ama eski bloggerlar bilir halen görüşüyoruz çok da seviyorum ) yollamıştı onlara da kıyıp kullanamamıştım aplik örmek için çıkarılmış bir seri ama bana çok şirin görünüyorlardı kıyamadımdı :) 

haftasonu onlara verdiğim bu kıymete uygun bir işe vakfettim onları 

tabii ki sophiens universe :) secret garden :)

bir de cotton gold ile şu motifi denedim sırf denemek istiyordum denedim bitti muhtemelen bir daha bu motifle görüşmeyeceğim :)

motifin orjinalini de bırakayım zira gerçekten harika duruyor ama ben ona uygun ince iple örmeyi sevmiyorum 

çok hoş duruyor o ayrı da bende dantel hevesi yok arkadaş :) 

ve tabela projemin çivilerini de çaktım güzel olacak inanıyorum :)

 

Sabah kahvemi aldım yazımı yazdım  dün pişirdiğim keki de aldımsa yanıma o zaman bismillah haydi başlayalım şu eski projeleri okumaya 

kolay gelsin hepinize sevgiler ...