EYLÜL Yazıları serisi 17 - Komşular roman karekteridirler

 



17- Komşular roman karekteridirler, var mı böyle bir komşun.? 



oo çok var ama zihnime çok net hem de full HD renkleriyle yerleşmiş bir tane var 

çocukluk ve gençliğimden 

Trabzonda küçük bir mahallede idik arada bir kaç şehir gezmiş olsak da yine geri dönüp aynı mahallede hatta aynı evde oturduk , çünkü ev sahibi annemin akrabası, en küçük kardeşim o evde doğmuştur o kadar köklüyüz orda annemle ev sahibimiz ki hala deriz ona ahretlik gibidirler kanki gil takılırlar hep :)

neyse efenim benim ilk orta lise ve hatta üniversite yıllarım aynı kapıdan çıkıp aynı sokaklarda yürüyerek geçmiştir.o zamanlar sokasğımız çok kalabalık ve cıvılcıvıldı .

şimdi kentsel dönüşüm alanı epey bir bina boşaltıldı kapatıldı bizimkiler son ana kadar kalma azmindeler bakalım sonrası ne olacak 

ama gelelim karakterimize hemen karşı çaprazın sahibi olan Nebiye yengemizin kayınvaldesi olan Şükran Yenge, sabah günün ilk ışıkları ile sokaktadır Şükran yengemiz elinde de desenli desenli ördüğü patikler 



şişi ipi hep elinde, altında bir minder bizim kapıda oturur. Çünkü günün her saati bizim evin önü güneş alan mükemmel nokta idi.

İşte onu roman karakteri yapan özelliği tam da burda başlıyor.Sabahın erken saatlerinde oturduğu basamakta akşam ezanına kadar gelenle geçenle sohbet eder muhakkak nereye neden gittiğini öğrenir tanımıyorsa tanıdığı ortak birini bulana kadar sorular sorardı .
Üniversiteye hazırlandığım günlerde o kadar takmıştım ki buradaki bu gürültüye sürekli sabah erken kalkıp merdivenleri yıkardım .yani bununla grur duymuyorum tabii ki ama çok gürültü oluyordu ve ne kadar müzik açsam da sürekli bir saçma dedikodu sesleri fonra çok sinirimi bozuyordu .

Sonra üniversiteye giderken dersler başka başka saatlerde olunca nereye gidiyorsunlar bana da başladı , saat 2 de evden çıkıyorsan nereye gidebilirdin bunun ifadesini alamsı gerekirdi :P 
yani benim en roman karakterim Şükran yenge anneme ne çok şikayet etmiştir beni merdivenelri ıslatıyorum diye ahahah Allah rahmet eylesin ama ben de bir ergenlik falan geçirdim yani hep de mülayim iyi huylu pozitif bir insan olmam beklenemezdi değil mi :P
Düşünüyorum da şu anki sosyal çevremizde apartmanlarda insanlar bir çcouğun sesine dahi tahammül göstermezden biz o mahallelerde neler yaşadık ve ne çok eğlendik yahu :) Aynı şükran yengenin çatısının üzerindeki kokulu üzümü toplamak için gönlünü alır evlerinin içindeki kapaktan çatıya çıkar tüm komşulara üzüm toplardık :) 
Sonbahar yani tam da şimdiki zamanların üzümüdür siyah kokulu trabzon üzümü :) misss misss


sevgiler blogcanlarım 


Yorumlar

  1. Hahaha, merdiven yıkamak iyi fikirmiş :) Senin ergenliğini yerim, şimdikilerin yanında biz masmasum kalıyoruz :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle di miii çok fenalık sayılmaz di miii 🙈

      Sil
  2. Şükran yenge alemmiş :) Allah rahmet eylesin...
    eski komşular iyiydiler ne olursa olsun. Benim şu an ki komşum önce sabaha kadar parti veriyor sonra küfredip bağırarak hepimizi yataktan zıplatıyor vallahi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu an insanlar yalnızca kendilerinin varolduğu gezegenlerinde yaşıyorlar asla diğer insanlara tahammül veya saygı yok

      Sil
  3. Samimi mahlellerde merdiven önü sohbetleri sık oluyor sanırım. Hiç böyle bir ortamda yaşamadım ama yaşasam da pek sevmezdim sanırım. Bence zaman ilerledikçe sadece gençler değil büyüklerde bu fazla samimiyetten hoşlanmıyor. Benim gözlemlerim bu yönde. Araya kendi istediğimiz mesafeyi koyabilmek güzel bence.

    YanıtlaSil
  4. siyah üzüm peltesi vaar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet evet yöresel bir adı vardı ama bizde hiç yapıldığını görmedim 🙃ondan unuttum

      Sil
  5. Ev alma komşu al demiş atalarımız komşuluk zamanın etkisi ile büküme uğruyor ancak her şeye rağmen var olan komşuluk ilişkilerini duyumsamak hoşnut ediyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokça art niyetin olmadığı zamanları ucundan yakalamış biri olarak güzeldi

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar